Doğum tarihi: 16 Mart 1915, İstanbul
Ölüm tarihi ve yeri: 7 Mayıs 1986, İstanbul
Daha çok tiyatro türünde verdiği eserleriyle tanınan Haldun Taner (1916-1986), aynı zamanda hikâye türünde de başarılı eserler kaleme almış; Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu isimli hikâyesiyle Yeni İstanbul gazetesinin açtığı yarışmada Türkiye birinciliğini kazanmıştır. Yaşasın Demokrasi (1949), Tuş (1951), Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu (1953), On İkiye Bir Var (1954), Sancho'nun Sabah Yürüyüşü (1969), Yalıda Sabah (1983), Ayışığında Çalışkur (1954), Taner'in hikâye kitaplarıdır.
Hikâyeye İkinci Dünya Savaşı sonrası yıllarda başlayan Haldun Taner, ele aldığı konu, var ettiği kahraman ve tasvir ettiği zaman ve mekân karşısında takındığı hafif ironik tavrıyla dikkati çeker. Klasik kurgu ve yapıya sahip olan hikâyelerindeki bu tavrıyla o, F.Celalettin tarzının yeni temsilcisi olur. Ayrıca o döneminin sosyal gerçekçi yazarlarından da ayrılır. İnsanların -daha çok zengin, sözde aydın, cahil köylü- çeşitli zaaf ve eksikliklerini (cahillik, bencillik, kabalık, sonradan görmüşlük, gösteriş budalalığı, züppelik vb.) başarıyla sergileyen yazar, sert eleştirel bir tavır yerine ironiyi tercih eder. İnsanın çeşitli zaafları yanında ruhsal arızaları da, hikâyelerinde çokça üzerinde durulan tarafı oluşturur. "Ona göre bütün düzensizlikler, bozukluklar, daha çok kişilerin yaratılışlarındaki bozukluklardan, eğitim ve öğretim noksanlıklarından, aileye ve yakın çevreye bağlı kötü etkiler, alışkanlıklar, görgüsüzlüklerden gelmekteydi." (Alangu, 1968: 3. cilt, s.728) Onun kendine has canlı, nükteli ve yer yer meddahları hatırlatan bir üslûbu vardır.
Öyküleri: Geçmiş Zaman olur ki, Yaşasın Demokrasi, Tuş, Şişhane'ye Yağmur Yağıyor, Onikiye Bir Var, Konçinalar, Ayışığında Çalışkur, Sancho’nun Sabah Yürüyüşü, Kızıl Saçlı Amazon, Yalıda Sabah, Şeytan Tüyü,
Hatıra: Sırıtık Bir Küskün
Tiyatro oyunları: Günün Adamı, Dışardakiler , Ve Değirmen Dönerdi, Fazilet Eczanesi, Lütfen Dokunmayın, Huzur Çıkmazı,Keşanlı Ali Destanı, Gözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım, Zilli Zarife, Vatan Kurtaran Şaban, Bu Şehr-i İstanbul Ki, Sersem Kocanın Kurnaz Karısı, Astronot Niyazi, Ha Bu Diyar, Dün Bugün, Aşk-u Sevda, Dev Aynası, Yâr Bana Bir Eğlence, Ayışığında Şamata, Hayırdır İnşallah, Marko Paşa
Fıkra-Gezi-Söyleşi: Devekuşuna Mektuplar, Hak dostum Diye başlayalım Söze, Düşsem Yollara Yollara, Ölürse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil, Yaz Boz Tahtası, Çok Güzelsin Gitme Dur, Berlin Mektupları, Koyma Akıl Oyma Akıl, Önce İnsan Olmak
Bu çalkantılı toplumda Haldun Taner gibi aydınların ne kadar önemli oldukları, arkalarında bıraktıkları boşluklarda daha iyi anlaşılmaktadır. Aramızdan ayrılan yalnızca bir öykü ve oyun yazarı, gazeteci değil, bir kültür ve uygarlık anıtıdır. (Cumhuriyet, 9.5.1986)