Orhan Hançerlioğlu
Atatürk'ü sevmek, bir düşünceyi sevmek demektir. Türk tarihinde Atatürk'ün kişiliğinde beliren, yalın bir gerçekçilikle açığa vurulan bu düşünce, çağdaş uygarlık düşüncesidir.
Çağdaş uygarlık deyiminden bilim ve gücüne inanmayı anlıyoruz. Gücüne inandığımız bu bilim, mistik ve skolâstik bir bilim değil, yirminci yüzyıl uygarlığını doğuran olumlu bilimdir. Birçok değerli yüzyılları uykuda geçiren Doğuyu bir yana bırakın, bilim kavramı, yüzyıllar boyunca, yarıdan çoğu uyanmış bulunan Batıda bile aldatıcı alanlarda kullanılmıştır. Rönesans'a gelinceye kadar, Ortaçağ Avrupasında da sayısız gevezeliklere bilim adı verilmiştir. Bizim gücüne inandığımız bilim, ilk olumlu bilimdir. Bu bilime karşı olan bütün düşünceler, çağdaş uygarlığa karşı, Atatürk'e karşı, Atatürk'ü sevenlere karşıdır. Atatürk'ü sevmek, olumlu bilime inanmak demektir.
Çağdaş uygarlık deyiminden, insan gücüne inanmayı anlıyoruz. İnsanı aşağılatan, hor gören, insan güçsüzlüğünü erdem sayan hiçbir düşünce, çağdaş uygarlık düşüncesiyle bağdaşamaz. İster Doğulu, ister Batılı olsun, insan gücüne inanmayan bütün felsefelere karşıyız. Atatürk, insan gücüne inanmış, onu değerlendirmeye çalışmıştır. Söylevleri, demeçleri hep bu düşünceyle doludur.
Çağdaş uygarlık da, insana yönelmekten, insana inanmaktan doğmuştur. Atatürk'ü sevmek demek, insan gücüne inanmak dernektir.
Çağdaş uygarlık deyiminden, insanlığı sevmeyi anlıyoruz. Çağdaş uygarlık düşüncesi, bütün insanların eşitliğine, özgürlüğüne, saygıdeğerliğine inanmaktan doğmuştur. Yurdunda olduğu kadar dünyada da barışı özleyen; insanları birbirine boğazlatmak değil, birbirine sevdirmek gerektiğini savunan Atatürk, yirminci yüzyılın yetiştirdiğini en büyük insancılardan biridir. Balkan Paktının kotarıldığı sıralarda Balkan Konseyi üyelerine söylediği sözler, onun bu insancı yönünü gereği gibi belirtmektedir (İslam Ansiklopedisi, 10. fasikül, 795). Atatürk'ü sevmek, insanlığı sevmek demektir.
Çağdaş uygarlık deyiminden, insan haklarına karşı saygı duymayı anlıyoruz. Çağdaş uygarlık, bütün insanlara eşit haklar tanımaktan, güçlüyle güçsüz ayrılığını ortadan kaldırmaktan doğmuştur. İnsan gücüne inanmak, insanlığı sevmek, insan haklarına saygı duymayı gerektirir. Atatürk'ün Türk toplumundaki sosyal çabası bu yoldadır, birçok demeçlerinde açıkça belirttiği gibi, insanlık için düşüncesi de bu yoldadır. İnsan haklarının sözde kaldığı, gerçekleşmediği bir toplum, çağdaş uygarlık içinde barınamaz. Atatürk'ü sevmek, insan haklarına saygı duymak demektir.
64 Çağdaş uygarlık deyiminden, çalışmanın değerlendirilmesini anlıyoruz. İnsan emeğini değerlendirmeyen toplumlar, artık, gerilerde kalmak zorundadır. Mutluluk çalışanların hakkıdır, diyen Atatürk (Vakit gazetesi, 1923 yılı, sayı: 1835), bu gerçeğe inanmış bir önderdi. Kaldı ki, insan gücüne inanmak, çalışmanın değerlendirilmesini gerektirir. Çağdaş uygarlığı yaratan, gereği gibi değerlendirilen insan gücüdür, insan emeğidir. Atatürk'ü sevmek, çalışmayı değerlendirmek demektir.
Çağdaş uygarlık deyiminden, ileriye yönelmeyi anlıyoruz. Geriye yapışanların çağdaş uygarlık içinde yerleri yoktur. Çağdaş uygarlık; ileriye bakan, ileriyi düşünen, ileriye atılan bir yaşama biçimidir, geriyle hiçbir ilişiği kalmamıştır. Geriyi özleyenler keyiflerince gerileyebilirler, ama ilerleyen bir topluma da engel olamazlar. Atatürk'ün evrim anlayışı bu yoldadır, uygarlık anlayışı bu yoldadır. Atatürk'ü sevmek, ileriye yönelmek demektir.
Çağdaş uygarlık deyiminden erdemli olmayı anlıyoruz. Çağdaş uygarlığı yaratanlar erdemlidir. Vicdanlarını satanların, başkalarının zararına kendi çıkarları peşinde koşanların, hasetçilerin, yalan söyleyenlerin, tek deyimle erdemsizlerin çağdaş uygarlık içinde yerleri yoktur. Atatürk'ün hemen bütün söylevleri, demeçleri, konuşmaları bu erdem anlayışıyla doludur. Asıl uğraşmak zorunda bulunduğumuz şey, yüksek erdemde dünya birinciliğini tutmaktır, diyen Atatürk (Cumhuriyet gazetesi, 1923 yılı, 3 Ağustos sayısı) bu yoldadır. Atatürk'ü sevmek, erdemli olmak demektir.
İşte bizler, Atatürk'ün gerçekten güzel olduğunu resimlerinden bildiğimiz yüzünü bir kez bile görmemiş olan Atatürk çocukları, Atatürk'ü sevmekten bunları anlıyoruz.